

YAŞAM KOÇLUĞU

Yaşam içinde yol alırken bazen önümüzdeki fırsatları görmemizi engelleyen bakış açılarına sahip olmamız, yolu bizzat kendimizin tıkamasına yol açabilir. İşte böyle zamanlarada aslında var olan yeteneklerimizin farkına vardıracak sorularla yolu yine kendimizin açmasını sağlayacak yöntemleri içeren danışmanlıktır.
Kendi iç rehberinizi duyamayacak kadar dışarıya yönelmişseniz iç dünyanızı keşfetmenize ve kendi gücünüze odaklanmanıza rehberlik edecek stratejiye yaşam koçluğu çalışmalarıyla ulaşabilirsiniz...
KUANTUM

Kuantum teorisi, atomik olaylardaki enerjiyi açıklamaya yarayan bir fizik teorisidir. Kuantum düşünce tekniğinde ise, derin düzeyde atom altı alanda etkili olabilecek tarzda, yaratıcı bir düşünce biçimi oluşturulur. Özel bir bilinç düzeyine girerek, özel davranış kalıplarını kurgulayarak kişiye sözel ve imgesel oluşumlar yüklenir. Gelecekte olmasını istediğimiz durumlar, kendimizde görmek istediğimiz özellikler hakkında; hayaller, sesler ve duygularla oluşturulan bir düşünce biçimidir. Bu düşünce biçimi bizim hücresel bellek düzeyimizi, bilinçaltımızı ve tüm hayatı etkileyerek zincirleme reaksiyonlara neden olur.
AİLE DİZİMİ

Ailede ve önceki nesillerde yaşanan göç, cinayet, yok sayma, haksızlık vb. travmatik olaylar hem sistemik hem de biriktirilmiş duygular ve davranışlar olarak sonraki nesillerde ortaya çıkabilmektedir.
Bedeli ödenmemiş suçlar, haksız fiiller, küslükler. dışlanmış bireyin duygusal travmaları, reddetme,
reddedilme, savaşlar, göçler, hak yemeler, kürtajlar, intiharlar, bedeli ödenmemiş cinayetler, sırlar, evlat edinmeler, ah/lanet, taciz, tecavüz, ensest ilişkiler, aile içinde rollerin karışması…gibi olguların bireyler üzerinde yaşattığı duyguların bıraktığı travmatik enerji kalıpları morfik alanda nesiller boyu asılı kalır. Bu enerjinin ilahi düzlemde dengelenmesi için aileden bir birey bilmeden bu karmanın temsilcisi olarak çeşitli sorunlar yaşar. Bu sorunlarla ancak yüzleşerek ve travmanın kökenindeki atanın kabullenilişi ile bir çözülme sağlanır. Bu kabulleniş için Aile dizimi çalışması mükemmel bir anahtar olur. Bu çalışma bireysel veya grup çalışması olarak bireyin ve sorunun kökenindeki duygu, kişi ve kişilerin temsili yoluyla canlandırılır.
Aile diziminin çıkış noktası, bireylerin kuşaklar öncesinden başlayarak ailelerindeki bireyler ile
görünmez bir bağ ile bağlı olduğudur. Bu bağ, bireylerin yaşadığı olayları, başına gelenleri, geçirdiği psikolojik rahatsızlıkları etkilemektedir. Yani ailelerinde kuşaklar öncesinde yaşanan olaylar dahi bireylerin bugünkü hayatını etkilemekte ve değiştirmektedir.
Kalıtım biliminin babası Gregor Johann Mendel, 1865 yılında bir türün özelliklerinin kalıtım yoluyla
sonraki kuşaklara aktarıldığını bulmuş ve bu keşfi ile insan yolculuğuna büyük bir ışık tutmuştur.
Kalıtım kuramının bütün canlılar için geçerliliği saptanmış ve bugün kuram, biyolojinin temel
ilkelerinden biri haline gelmiştir.
Bir teolog ve din adamı olan Bert Hellinger, uzun yıllar boyunca misyoner olarak gittiği Güney
Afrika’da Zulu Kabilesiyle birlikte yaşarken onların davranışlarını incelemiş ve bu kabilenin düzenlediği ayinlerde atalarının ruhunu nasıl onurlandırdıklarına şahit olmuştur. Bu onurlandırmaların kabilenin ruhuna ne kadar iyi geldiğini ve kabilenin ilerlemesini sağladığını fark edince Avrupa’ya dönüp bu çalışmaları uygulamaya koymuştur. önce Viyana’da psikanaliz eğitimi sonra da Amerika’da primer
terapi eğitimi almıştır. Tüm bu bilgilerle birlikte bunlara ek olarak Psikodrama’yı da içine katarak Aile Dizimi sistemini geliştirip bugünkü haline getirmiştir.
Bert Hellinger’e göre aile soy ağacımız kaderimizdir. Yaşadığımız tüm durumların kökeninde ailemizden getirdiğimiz duygusal durumlar söz konusudur. Nasıl ki ailemizden hastalıklarını, beden tiplerini, huylarını genetik olarak getirdiğimizi biliyorsak, aslında onların geçmişte yaşadıkları travmaların, olayların da onlarda yarattığı durumların izlerini genlerimizde taşıyoruz. Bilinç dışı boyutta gerçekleşen bu durumların çözümü sadece aile dizimi ile fark edilebilir. Sistem dizimi, aile sergisi ya da aile yıldız takımları olarak da adlandırılan bu sistemin amacı görülmeyen bağlarla hiç bilmediğimiz tanımadığımız atalarımızın kaderini görüp ayrışmamızı ve kendi kaderimizi yaşamamızı
sağlamaktır.
Ailelerde ani ve travmatik ölüm, kaza, intihar, şiddet, suç işleme, kürtaj, anne-babanın rolü gibi
ailenin derinden etkilenmesine neden olan olumsuz olayların yaşanması, aile sisteminde bozulmalara veya aile dizimin de kopukluklara neden olmaktadır. Aile dizimdeki bu bozulmalar ve kopmalar, aile üyelerinin ve gelecek kuşaklardaki aile üyelerinin kaderlerini derinden etkilemektedir.
Aile dizimi, aile içerisinde yaşanan olaylar neticesinde oluşan bozulmaların ve kopmaların psikolojik problemlerin temelini oluşturduğu düşüncesini benimsemektedir. Bu durumun iyileştirilmesi için ise, aile dizimi uygulanarak bireylerin ailelerine içsel olarak geri götürülmesi ve aileleri ile kendi iç dünyalarında barışmaları sağlanmaya çalışılmaktadır. Aile dizimi uygulanarak, aile sisteminde meydana gelen yıkılmalar ve kopmaların onarılması amaçlanmaktadır. Bu onarım ve aile bireyleri ile
barışmanın gerçek dünya ile ilişkisi yoktur yani somut bir barışma ve onarımdan söz edilemez. Bu süreç, bireylerin içlerinde yaşadıkları ve gerçekleştirdikleri bir onarım ve barışma sürecidir.
Aile dizimi bireylerin aile fertleri ile olan ilişkisi yeni baştan, temiz bir şekilde oluşturulmaya
çalışılmaktadır. Bireylerin aile sistemindeki sorunlar sebebiyle yaşadıkları, korku, kaygı, güvensizlik, özgüven eksikliği, öfke, saldırganlık, soğukluk gibi duygular, dizim sürecinden sonra yerini kendine ve aile bireylerine güven, sıcaklık, daha yüksek özgüven, daha uyumlu davranışlara bırakacaktır. Böylece aile dizimi ile birlikte bireylerin iç huzuruna kavuşmaları sağlanmış olacaktır.
Aile dizimi ile birlikte, aile sistemindeki bozulmaların ve kopmaların neden olduğu düşünülen kaygı bozukluğu, kişilik bozukluğu, takıntılar gibi birçok psikolojik rahatsızlığın çözümü getirilecek ve bireylerin iyileşmesi sağlanmış olacaktır. Aile dizimi, bireysel çalışma , grup çalışması gibi yöntemler ile birlikte uygulanabilmektedir.
AİLE DİZİMİNDE AİLE SİSTEMİNİN ZEDELENMESİNE NEDEN OLAN TRAVMATİK OLAYLAR
Aile dizimi, temelinde aileler arasındaki sistemin zedelenmesi, bozulması ve kopması durumunun
nesiller boyunca aktarılması ve bireylerin hayatlarını etkileyebilmesi bulunmaktadır. Aile diziminin geliştiricisi Hellinger, “Ordnung der Liebe” yani “Sevgi Düzenleri” isimli kitabında aile sisteminin veya kitaptaki ismiyle soyağacının zedelenmesine yol açan travmatik olayları açıklamıştır. Hellinger’a göre soyağacında yaşanan ve aile sistemini zedeleyen travmatik olaylar şöyledir;
Cinayet
İntihar etme
Ani ölüm
Aldatılma
İsteksiz/ gönülsüz birliktelik
Terk edilme
Tecavüz, taciz
İşkenceye maruz kalma
Boşanma
Evlilik dışı çocuk sahibi olma
Düşük yapma
Kürtaj
Evlatlık verilme veya verme
Doğuştan gelen zihinsel ve bedensel rahatsızlıklar
Aile dizimi, aile fertlerince yapılan olumsuz durumların nesillerden nesle aktarılması ve en
nihayetinde şimdiki zamanda psikolojik veya fiziksel sorunlar olarak kendini göstermesi olarak
açıklanabilir.
AİLE DİZİMİNİN AMACI
Bert Helliger’ın geliştirdiği aile dizimi, bireylerin aileleriyle içsel dünyalarında barışmalarını sağlamayı ve aile sisteminin bozulmuş yanlarını onarmayı hedeflemektedir. Bunun yanında aile bireylerinin yaşının, cinsiyetlerinin, yaşayıp yaşamadığının, bu bireylerin nerede ve hangi zaman diliminde yaşadığının bir önemi yoktur.
AİLE DİZİMİ TERAPİSİ NASIL YAPILIR?
Aile dizimi, bireysel ve grup terapi şekilleri ile birlikte yapılabilmektedir. Aile dizimi yöntemi
uygulanırken eğer grup terapisi ile yapılıyor ise aile dizimi yapılan kişinin kendisini, dizimdeki
akrabalarını ve izleyicileri temsil edecek kişilere ihtiyaç vardır. Bu sebeple terapinin 10 kişi ile
yapılması uygundur. Bu sayı aile dizimindeki kişilere göre azalmakta veya artmaktadır.
Aile dizimi terapisi sırasında, kişinin kendisini ve ailesindeki bireyleri temsil edenler, psikolojik
rahatsızlıkları, duygu durumlarını yansıtmaya çalışırlar. Terapi esnasında aile bireyleri birbirlerine olan duygularını ve iletişimlerini ele alarak, aralarında ortaya çıkan olumsuzluklar üzerine konuşurlar. Bu konuşmalarda aile dizimi yapılan bireyin olumsuz duygu ve düşüncelerinin pozitife çevrilmesi için uğraşılır. Aile dizimi terapisi sırasında, aile fertlerinin birbirlerine duygu ve düşüncelerini açabilmesi ve bu duygu, düşünceleri anlayabilmesi, iletişim kurarken neler yapacağına dikkat etmesi ve bilinçlenmesi gerekmektedir.
AİLE DİZİMİ TERAPİSİ NE ZAMAN KULLANILIR?
Kişinin farkında olmadan sürekli yaşadığı olumsuzluk taşıyan döngülerle yaşam kalitesinin bozulması ve kişinin bu durumla ilgili bir arayış içine girmesi durumunda kullanılır.
Bu yöntemle bireyler hem sorunlardan kurtulma şansına hem de aile fertleriyle olan sorunlarını
çözerek, onlarla daha iyi bir iletişim kurma şansına sahip olmaktadır.
NLP

NLP, düşüncelerimizi (Neuro), kullandığımız dil kalıplarını (Dilbilim) ve davranışlarımızı (Programlama) işleme biçimimize ve bunların bireyler olarak olumlu (olumsuz) bir etkiye sahip olmasını nasıl etkilediğine bakmaktadır.
NLP, düşünce süreci ve insan davranışının anlaşılmasını sağlayan çok çeşitli yöntem ve modellerin bir toplamıdır. Bu teknikleri anlamak hem kendiniz hem de bu fikirleri paylaştığınız kişilerde olumlu bir değişiklik getirebilir.
NLP, algılama, duygu, düşünme ve davranış süreçlerini bilinçli hale getiren, yapıcı bir şekilde geliştirmede kullanılan bir dizi yöntem içerir. NLP son derece basit bir programlama olup hemen uygulanabilecek çok etkili teknikler içeren bir yöntemdir. Bu teknikler Sibernetik, Psikoloji, Filoloji ve Nöroloji gibi bilimlerin ışığında geliştirilmiştir
REGRESYON

Regresyon terapisine göre tedavinin ana bileşeni bilinçtir ve bilincin üç seviyesi bulunmaktadır.
- Bilinçli zihin: Kişinin sahip olduğunun farkında olduğu düşünceleri
- Bilinçaltı: Kişinin sahip olduğunun farkında olmadığı, duyguları, alışkanlıkları ve içgüdüleri.
- Süperbilinç: Bu bilinç seviyesi, ruh olarak da adlandırılır ve kişinin dünyada nasıl davranıp düşünmek istediği için bir model olarak karşımıza çıkar.
Regresyon terapisi ile kişinin bilinç düzeyinde hatırlayamadığı ve bilinçaltında gizlenmiş travmatik hatıraları yüzeye çıkarmayı hedefler. Bu yolla burada biriken enerji serbest bırakılarak, kişinin yaşadığı duygusal ve zihinsel sorunları ortadan kaldırmak ana amaçtır.
BIO ENERJİ ve REİKİ

Hz.Mevlana “ Ol mahiler ki derya içredirler deryayı bilmezler” derken içinde bulunduğumuz enerji denizinden bahsetmektedir. Bio enerji uygulamak üzere yaradanın şifa kaynağına açılmak, buna uyumlanmak ve uygulamak evrenin şifa kanalıyla aynı frekansta olmak gibidir. Olumlu etkisinı hissetmemiz kaçınılmazdır. Çünkü böyle bir niyet öz gücümüzü farketmemize , saf mutluluk, huzur, sevgi, güven, yaratıcılık, başarı vs. doğuştan sahip olduğumuz kaynakların güçlenmesine vesile olur. Böylece, bu enerjinin fiziksel, ruhsal, duygusal ve zihinsel tüm bedenlerimize iyilik getirdiğini deneyimleriz.
İnsan vücudunda hücrelerin (Mitokondri) yarattığı sürekli bir enerji formu bulunur. Hücreler kendi içlerinde ve birbirleri arasındaki iletişimi, düşük voltajlı bir elektromanyetik akımla sağlar. İnsanların zihinsel, ruhsal ve fiziksel enerji alanlarının bütünü olan bioenerji, kısaca yaşam enerjisi anlamına gelir.Çevresel faktörler ve yaşadığımız olumsuz olaylar, beslenme şekillerimiz ve negatif duygu ve düşüncelerimiz enerji dengemizi bozabilir.
Bioenerji uygulamasında vücut bir bütün (Ruhsal,Zihinsel,Fiziksel)olarak ele alınır ve bölgesel olarak uygulanmaz.
Bioenerji tekniği ile hücrelerdeki DNA kodları yeniden düzenlenir ve evrende var olan enerji hatları kişinin bedenindeki enerji hatları ile uyumlanır. Bedenin bağışıklık sisteminin güçlenmesini destekleyen teknik sayesinde mevcut hastalıkların iyileşmesi ve yenilenmesine katkı sağlanır.
Evrendeki enerji özel teknikler yardımı ile yoğunlaştırılarak herhangi bir cihaz, iğne ve ilaç kullanılmaksızın kişinin bedenine dokunulmadan aktarılır.
Bozulan enerji akımının onarılmasını sağlayan ve dengeleyen bioenerji, zararı ve herhangi bir yan etkisi olmayan özel bir uygulamadır.
Bioenerji Şifa Seansı
Bedenin üç farklı alanına etki eden seanslardan oluşur:
Bozulan Aura alanına
Bedenin bozulan çakra enerji bölgelerine.
Organların bozulan enerji alanına
ACCESS BAR UYGULAYICILIĞI

Access Enerji Dönüşümü (Access Enerji Transformation ) sistemi içerisindeki başlangıç çalışmasıdır. Bu çalışmalar Amerika'da Gary Douglasve Dr.Dain Heer tarafından geliştirilmiştir. Beynimiz büyük bir kapasitördür. Yani gerilim ve elektrik yükü biriktiren bir aygıt gibidir. Tüm düşüncelerimizin ve duygularımızın, algı ve hislerimizin bir elektriksel bileşeni vardır. Anlam yüklediğimiz her şeyi beynimizde depolarız. Beyin adeta geçmiş yaşamlardan ve bu yaşamdan gelen, milyonlarca yıllık düşünce, önemseme ve tutumları hafızasına atan, dev bir bilgisayar gibidir. Başımızın üzerinde iyileşme, zaman, umut, farkındalık, yaratıcılık, güç, yaşlanma, cinsellik, para ve benzeri şeylerle ilgili düşüncelerimizin, fikirlerimizin, duygularımızın, inançlarımızın ve kararlarımızın depolandığı 32 enerjetik, elektrik şarj deposu bulunur.
Bars seansında bu noktalara parmak uçları ile dokunularak, bu noktalar aktive edilir ve burada birikmiş elektrik yükü ile beraber o konu hakkında geçmişten getirdiğimiz tüm kısıtlamalar ve blokajlar elektro manyetik olarak serbest bırakılıp silinir. Tıpkı bilgisayarımızdaki gereksiz dosyaları sildiğimiz gibi. Yaklaşık bir saat süren Bars seansı sırasında beyin dalgaları yavaşlar çocukluktan gelen davranış biçimleri, inanç sistemleri ve bakış açıları temizlendikten sonra, hayatınızda daha çok "var olabilmeye, anda kalabilmeye" başlarsınız. Yani geçmişinizi geleceğinize yansıtmadan tam anlamıyla geleceğinizdeki olasılıkları, kısaca hayatınızı değiştirebilirsiniz.
Yargılardan uzak, olumlu veya olumsuz bir şekilde bizi kilitleyen, daha ötesine geçmemize izin vermeyen her türlü durum, duygu, düşünceden bizi sıfır noktasına taşımayı sağlayan çok etkili bir araçtır Bars. Bizi bilince taşır. Bilinç, yaşamımızdaki her anda kendimizi veya başka birini yargılamadan var olma yeteneğidir.
Her şeyi alma, hiçbir şeyi reddetmeme ve hayatta arzuladığınız her şeyi – şu anda sahip olduğunuzdan daha büyük ve hayal edebileceğinizden daha fazla olan bir şeyi – yaratma yeteneğidir.
Access The Bars, olmasının mümkün olmadığına karar verdiğimiz her şeyin gerçekleşmesi için bize kapıları açmayı gösterir. Bars yaptıkça ve bars seansı aldıkça, beynimizde depolanan kutupluluğun elektrik yükü ortadan kalkar.
Barlarımız çalıştıkça beyin dalgaları yavaşlar.
BİLİNEN EN ÇOK FAYDALARI NELERDİR
-
Zihin ve bedendeki gerilimi yok eder.
-
Günlük yaşamın getirdiği stresi azaltır.
-
Yaşamın üzüntülerini en aza indirir.
-
Aşırı kızgınlık ve öfke eğilimlerini azaltır.
-
* Öfke, yorgunluk, tükenmişlik gibi duygular tarafından vücudunuzda oluşturulmuş blokajları çözer. Sebebi bilinen, bilinmeyen tüm ağrı,kramp,hareket kısıtlılığı semptomlarını ortadan kaldırır.
-
Duygusal iniş çıkışları yatıştırarak daha dengeli bir ruh hali içinde olmanızı sağlar.
-
Psikomatik rahatsızlıkları azaltır.
-
Depresyonu ortadan kaldırarak neşeyi yaşamınıza çoğaltır.
-
Korkularınızın, fobilerinizin, endişelerinizin giderilmesini sağlar.
-
Enerjiyi arttırırken yıpranmayı azaltır.
-
Bedenin yaşlanma hızını azaltır.
-
Yıkıcı düşünceleri kökünden söküp atar.
-
Kafanızın içinde sürekli konuşup duran gereksiz düşünce diyaloglarını susturur.
-
Huzur, güven ve iyi hal duyguları yaratır.
-
Hem rahatlamış, hem de enerjik hissetmenizi sağlar.
-
Hamilelikte kolay, rahat ve sakin doğum sağlar.
-
Çocuklarda ve gençlerde sınav öncesi sıkıntı ve endişelerin giderilmesini temin eder.
-
Kendiniz ve diğer kişiler için zihninizde daha geniş bir kabullenme ortamı yaratmanızı sağlar. Bu kabullenme duygusu sayesinde ilişkilerde düzelme sağlanır.
-
Kendinize koyduğunuz kısıtlamaları ortadan kaldırır, böylelikle hayatınızın her alanında daha fazla olasılığa yer açmanıza olanak verir ve fırsatları kendinize çekmenizi sağlar.
-
Kendiniz için şu an kullandığınız enerjiden, daha fazlasını kullanmanızı sağlar.
EFT

EFT'nin açık yazımı Emotional Freedom Technique, Türkçe anlamı: Duygusal Özgürleşme Tekniği’dir, EFT geçmişte yaşadığımız kötü olayların üzerimizde bıraktığı kötü duyguları birkaç dakikada iyileştirebileceğimiz harika bir yöntemdir.
EFT’nin kökeninde çok eski olan 3 ayrı iyileştirme yönteminin izleri var; Akupunktur, Akupresür ve Ve Reiki ve bunlara ilave olarak yakın zamanda geliştirilen NLP’nin de etkileri var. Toplamda bu 4 yöntemin çok iyi bir birleşimi ve aynı zamanda kendi formu açısından bağımsız bir teknik olan EFT’nin uygulanması diğer yöntem tekniklerine göre çok daha kolay ve iyileştirme süreci çok daha hızlıdır.
ENERJİ EFT nerelerde kullanılır;
EFT (Duygusal Özgürleşme Tekniği) , bir çok alanda kullanılmaktadır.
- Fobiler (su, köpek, kedi, böcek, uçak, yükseklik, karanlık, kapalı mekan vb…),
- Psikolojik sorunlar: stres, panik atak, depresyon, Endişeli olma hali.
- Çeşitli olumsuz duygular:, güvensizlik, kıskançlık, öfke, özlem, acı
- Migren veya, kronik bel ağrıları vb...
- Travmalar ve travma sonrası stres bozukluğu
- Ayrılık veya vefat sonrası yaşanan kaybetme acısı,
- Aşırı kilolu olma , aşırı zayıflık hali, cinsel problemler